27 Aralık 2018 Perşembe

OKULLARDA PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?



Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik nedir?
          
  Tanımını yaparken öncelikle uzmanların dilinden konuşmak gerekir.  Kepçeoğlu’na göre Rehberlik; Bireyin kendini anlaması, problemlerini çözmesi, kapasitesini geliştirmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı bir uyum yapması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce yapılan psikolojik yardımlardır. Prof. Dr. Nilüfer Özabacı ise, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberliği kişisel yardım hizmetlerini amaçlayan meslekler arasında kendine özgü bir yeri olan, kişilerin daha bilinçli, güçlü ve yaratıcı bir biçimde gelişmeleri adına hizmet veren bir alan olarak tanımlamaktadır.
Toparlayacak olursak PDR, bireylerin kendini anlamasını, çevresinde yaşanan olayları tanımasını ve doğru tercihler yaparak kendini gerçekleştirmesini sağlayan sistematik, belli kuramsal temelleri olan profesyonel bir süreçtir. Burada profesyoneller tarafından desteklenen psikolojik bir yardım sürecinden bahsediyoruz. Asla bir öğüt verme, yol gösterme veya bilgi yardımı söz konusu değildir. Ayrıca buradaki “Kendini Gerçekleştirme” ifadesi oldukça önemlidir. Çünkü Psikolojik Danışma ve Rehberliğin hedeflediği en üstün amaç bireylerin kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Bu elbette ki kolay bir süreç değil ve hedefe ulaşmak çoğu zaman mümkün de değildir. Ancak hedeflenen “Yolda olmak” ve hedefe ulaşmak için yapılan her şeyin bireyin yaşantısına olan etkisi azımsanmayacak kadar büyüktür. Rehberlik çalışmaları birey merkezli, sürekli ve insanın var olduğu her yerde bulunması gereken bir hizmet alanıdır.
Psikolojik Danışmanlığa Neden İhtiyaç Duyulur?
            İnsan, duyan, düşünen, eleştiren ve hisseden bir canlıdır. Günlük yaşantısında irili ufaklı pek çok problemle karşılaşır. Bahsettiğimiz sorunlar aile içi, mesleki, toplumsal veya bireysel olabilir. Kişi bu sorunlarla başa çıkmaya çalışırken aynı zamanda bazı tercihler yapmak, kararlar almak, hayatındaki değişikliklere uyum sağlamak zorundadır. Haliyle bu kolay olmayacaktır. Kişi bu sorunların bir kısmını kendince halledebilir ancak bazen köşeye sıkışmış gibi hissedebilir ve sorunun üstesinden gelemeyebilir. Böylesi bir durumda sorun altında ezilmekten ziyade dışardan bir profesyonelden destek almak seçenekler arasında her zaman için en makul olanıdır.
Pdr Hizmetlerinin Amacı Nelerdir?
            PDR’nin nihai amacının bireylerde “Kendini Gerçekleştirme” amacına ulaşmak olduğundan bahsetmiştik. Ancak burada eğitim sistemi içerisinde anayasal olarak belirtilen 6. Maddeden söz etmekte fayda var.
Madde 6- Türk Eğitim Sisteminin genel amaçları çerçevesinde eğitimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri temelde; öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine, eğitim sürecinden yetenek ve özelliklerine göre en üst düzeyde yararlanmalarına ve gizilgüçlerini en uygun şekilde kullanmalarına ve geliştirmelerine yöneliktir.  
Rehberliğin Eğitimdeki Rolü?
Rehberlik hizmeti eğitim-öğretimden farklı bir hizmet grubudur ancak bu alanları tamamlar ve eğitim öğretim süreci açısından verimli kılar. Özellikle eğitim sistemindeki geleneksel öğretim modelinden gelişimsel öğretim modeline geçilmesiyle Rehberliğin eğitim ortamındaki önemi giderek artmıştır.
Okullardaki Psikolojik Danışmalık Hizmetleri Hakkında Bilgi Verebilir Misiniz?
PDR, bireyi merkeze alan bir yaklaşım içindedir. Okul ortamında rehberliğin ilgilendiği birey öğrencidir. Her öğrenci geliştirilebilecek kapasiteye ve değere sahiptir. Okullarda ilk etapta akla gelen rehberlik çalışmalarından birisi mesleki rehberliktir. Çocukların özellikle ilgi ve yeteneklerini tespit ederek bireye hayatının en önemli seçimlerinden biri olan meslek seçiminde yeterliliklerinin ve beklentilerinin farkına varmasını sağlarız.
             Mesleki rehberliğin yanı sıra eğitsel rehberlik çalışmaları kapsamında öğrencilerin ders başarısızlıklarına önemle eğilmekte ve soruna bilimsel yolla yaklaşarak öğrenci ile birlikte çözüm yolları geliştirmekteyiz. Bunun yanında yine hırsızlık, yalan söyleme, saldırganlık eğilimi, antisosyal davranışlar, okuldan kaçma gibi uyum ve davranış bozukluklarına çözüm getirmek psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleriyle mümkün olabilir. Özetle belirtmek gerekirse okullarda yürüttüğümüz çalışmalar çocukları psikolojik, sosyal ve akademik olarak destekler nitelikte. Bireyi sadece bir alanda değil, bütün alanlarda değerlendirmek ve geliştirmek hedeflerimiz arasındadır.
Okul Psikolojik Danışmanlığını Kimler Yapabilir?
Okul Psikolojik Danışmanlığını yalnızca Üniversitelerin Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) bölümlerinden lisans düzeyinde mezun olmuş kişiler yapabilir. PDR, bilimsel ve profesyonel bir yardımdır. Rehberlik hizmeti bu alanda yetişmiş uzman kişilerce profesyonel düzeyde sunulmalıdır.
Psikolojik Danışmanlığın Öğretmenlik Mesleği İle Karıştırılması Hakkında Neler Söyleyeceksiniz?
            Ben her zaman şunu söylüyorum öğretmenlik çok kutsal ve çok değerli bir meslektir. Ne yazık ki günümüzde hak ettiği değeri göremese de benim gibi düşünenlerin az sayıda olmadığından eminim. Burada şuan değinmek istiyorum: Evet ülkemizde Psikolojik Danışmanlık, okullardaki hizmetinden dolayı “Rehber Öğretmen” olarak tanınmakta ve adlandırmaktadır. Peki öğretmenin görevi nedir? Öğretmen, öğretim programlarını uygulayarak, öğrencinin başarısını değerlendirerek onun akademik gelişimine odaklanmaktadır. Ancak bir Psikolojik Danışman ne tür bir öğretim programı uygulayabilir? PDR uzmanlarının görevi, öğretimin dışında öğrencilerin duygusal, toplumsal, kişisel, mesleki yönlerden sağlıklı olarak yetişmelerine yardımcı olmaktır. Bu sebeple Psikolojik Danışmanlar Rehber Öğretmen değil, geliştirici ve önleyici ruh sağlığı uzmanlarıdır.
Ülkemizde Pdr’in Bulunduğu Konum Hakkında Neler Söyleyeceksiniz?
            Çok önemli bir noktaya değindiniz. Türkiye’ye PDR 1950’li yıllarda geldi. 1952-1953 ders yılında Gazi Eğitim Enstitüsünde Özel Eğitim Bölümü açılarak belirginleştirildi. 1950’li yıllarda ülkemizde başlayan PDR hizmetleri okullarda mesleğe yöneltme, Rehberlik Araştırma Merkezi ise zeka testleri yoluyla zeka düzeyini belirleme amacıyla oluşturulmuş ancak dünyadaki gelişime ayak uydurulamamıştır. Yurtdışında gerek mesleki örgütlenme, gerek mesleki eğitim yapılanması, gerek mesleki eğitim programları psikolojik danışma ağırlıklı bir yön izlerken, ülkemizde halen bu hıza ulaşılamamıştır. Bunun temelinde yatan mesele hala bu mesleğin tam olarak anlaşılamamış olmasıdır. Soyut bir bilim olması anlaşılmasını da güçleştirmektedir. Okullarda eğitim camiası içinde yer almasından dolayı öğretmenlik mesleği ile karıştırılmaktadır.
Bireylerin PDR hizmetlerinden beklentilerinin oldukça fazla ve bazen abartılı olması da uzmanları danışmanlık süreci hakkında bilgi vermeye zorluyor. Psikolojik Danışmanların elinde sihirli bir değnek ne yazık ki yok. Bu yüzden kişide anlık değişimlerin olması henüz mümkün değil. Ben bunu Bambu Ağacının öyküsüne benzetiyorum. Çin’de yetişen Bambu ağacının önce tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. 5 yıl boyunca bu işlem sürdürülür ancak tohum bir tülü filiz vermez. Sabır ve emek ile 5.yılın sonlarına doğru tohum filiz vermeye başlar. 6 hafta gibi kısa bir sürede ise 27 metreye kadar ulaşır. 120 yıl kadar uzunca bir süre yaşar. Burada önemli olan soru şu: Bu ağaç 27 metre boyuna 6 hafta da mı yoksa 5 senede mi ulaştı? İşte buradaki o ince nüansı kaçırmamak gerekir. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberliğinde ilk etapta somut veriler sunmuyor olması yetersiz bir bilim olduğu anlamına gelmemektedir. Bireyin yaşantısındaki değişime odaklanılmalı, değişimin ise zamanla olacağı kabul edilmelidir. Yapılan çalışmaların ise kuramsal temele ve terapötik tekniklere dayanarak pozitif bir bilimin gerektirdiği tüm özelliklere sahip olduğu bilinmelidir.

                                                                                     ESMA AKÇİN
                                                                        PSİKOLOJİK DANIŞMAN
           
               

Share:

1 yorum:

  1. Yazdıklarınıza tamamen katılıyorum hocam şuan ülkemizde olan bitenden herkes haberdar ama üç maymunu oynamaktan vazgeçmiyor bi Türkçe ögretmenin doktorluk yapması ne kadar saçma ise diger fakülte mezunlarının da pdr ye soyunması Bi o kadar saçmalıktan ibarettir lakin bunu anlayamaz bilmek için tarafsız bir göz lazımdır. Beden eğitimci olarak yıllarca ilk okullarda beden eğitimi dersine sınıf ögretmenler inin girmesi sonucu şuan milli takımlarda devşirme sporcularla dolmuştur ve milli takım ruhunu kaybetmiştir ne hazin ki velhasıl söylenecek çok şey var ama anlayana saygılar...

    YanıtlaSil