2 Aralık 2017 Cumartesi

ALAN TURİNG - ENİGMA



           42 yıla sığdırılmış başarı ve trajedilerle dolu bir hayat: Alan Turing. 23 Haziran 1912’de Londra’da dünyaya gelmiştir. Muhteşem zekası daha o çocukken kendini göstermiş ancak ne yazık ki bu durum çevresi tarafından dışlanmasına engel olamamıştır. 
          Tek ve en yakın arkadaşı Cristopher’la zaman geçirdikçe ona olan ilgisinin arkadaşça olmadığını fark etmiştir. Ancak Cristopher’ın zamansız ölümü, Alan için hayatının sonuna kadar yaşayacağı derin bir yas duygusuna neden olmuştur. 
Matematiğe olan yoğun ilgisi onun kendisini Cambridge sıralarında bulmasını sağlamıştır. Okulu yüksek bir başarıyla bitiren Turing, ‘Merkezi Limit Teoremi’ tezi ile kolejde akademik üye seçilmiştir. İlerleyen yıllarda Princeton Üniversitesinde doktora unvanına sahip olan Turing, daha 26’sını doldurmadan iki doktorasını da tamamlamıştır. Ardından Cambridge’e dönerek matematik ve kriptoloji alanında çalışmalara devam etmiştir. Yazdığı makaleler ve yaptığı çalışmalarla Matematik ve kriptoloji bilimine oldukça katkı sağlamıştır.
           İkinci Dünya savaşının patlak verdiği yıllarda Almanya’nın gizli mesajları şifrelediği ve tekrar çözebildiği şifre makinesi Enigma’nın şifrelerini çözmek için İngiliz Hükümeti matematikçiler ve dâhilerden oluşan gizli bir ekip oluşturmuştur. Bu ekibin içinde yer alan Turing, bir makinenin çözülmesinin ancak bir makineyle mümkün olacağını savunmuştur. Tıpkı eğitim ve sosyal hayatında olduğu gibi çalışma arkadaşları arasında da dışlanmasına rağmen, Gorden Welchman’ın da tavsiyeleriyle korumalı mesaj trafiğine saldırmada tek etkili makine olan Bombe Enigma’yı icat etmiştir. Modern bilgisayarların babası sayılan bu makine ile 2.Dünya savaşını iki yıldan fazla kısaltarak 14 milyon hayatın kurtulmasını sağlamıştır. Turing, bu başarısı ile  ‘2.Dünya savaşını kazanan adam’ olarak anılmaya başlamıştır.
         1936 yılı Alan için bir milattır. Yazmış olduğu ‘Birlikte Hesaplanabilen Sayılar’ adlı makalesiyle doğru algoritmaların yüklenmesi halinde bahsi geçen her makinenin her tür ve zorluktaki problemi çözebileceğini ortaya atmıştır. Günümüz dijital bilgisayarların atası olan Turing makineleri karmaşık matematiksel hesaplamaları belli bir düzenek tarafından çözülebilmesini sağlayan bir tür hesap makinesidir. Bugün yapay zekada kullanılan Turing testleri ise yine müthiş bir deha olan Alan Turing’in icadıdır. Bu test bilgisayarın görmeden iletişime geçtiği kişinin insan mı yoksa makine mi olduğunu test etmektedir. Bu zamana kadar kimsenin geçmeyi başaramadığı test 2015 yılında ilk kez geçilmiştir. Yapay zeka konusunda çalıştığı sıralarda satranç oyunu için özel bir algoritma programlamıştır. Kendini bilgisayar gibi düşünmeye zorlayan Turing yarım saat arayla yaptığı hamlelerle rakibini alt etmiştir. Ve bu oyun tarihteki ilk bilgisayarlı satranç oyunu olarak tarihe geçmiştir.

               Bilimsel açıdan bunca başarıya sahip olan Turing, ne yazık ki sosyal ve duygusal hayatında ölene kadar hep başarısız olmuştur. Eşcinsel olması zamanının hükümet politikaları açısından aykırı bulunmuş ve hüküm yemiştir. 1885-1967 Britanya Hukuku kapsamında 49.000 homoseksüel erkek ahlaksızlık nedeniyle mahkum edilmiştir. Turing’e mahkeme iki seçenek sunmuştur: Ya hapis cezası alacak ya da kimyasal yollarla hadım edilecektir. Alan Turing çalışmalarına devam edebilmek ve hapiste ölmek istemediği için hadım cezasını tercih etmiştir. Yüksek dozda östrojen hormonu enjekte edilmesiyle artık eskisi gibi düşünememeye başlamış ve fiziksel olarak pek çok sıkıntı baş göstermiştir. Bu durumun onun şantaj ve tehditlere açık hale geldiğini düşünen İngiliz gizli servisi gözaltına almış, her hareketi rapor edilmiştir.

                 Bütün yakınları ondan uzaklaşmış ve üzerine bir damga gibi yapışan bu durum sebebiyle hiçbir okul onu akademisyen olarak kabul etmemiştir. Hayatı alt üst olan ünlü bilim insanı 7 Haziran 1954’te temizlikçisi tarafından evinde ölü olarak bulunmuştur. Sağlık raporunda ölümüne başucunda yer alan siyanür enjekte edilmiş elmanın sebep olduğu öne sürülse de otopsi yapılmadan ölüsünün hemen ortadan kaldırılması akıllara İngiliz gizli servisi MI5’in öldürdüğü şüphesini getiriyor.
               Ne yazık ki O’da ölümünden sonra değer kazanan bilim adamları listesine eklenmiştir. Kraliçe 2. Elizabeth, Turing’e kraliyet affı bahşedip, eşsiz başarılarını onurlandırmış, İngiliz sokaklarına heykeller dikilmeye başlamıştır

                   Ona büyük bir saygı ve hayranlık duyan Steve Jobs’un Apple şirketinin logosunu ısırılmış elma olarak tasarlamasının nedeni olarak da Turing’in elmadan bir ısırık alarak intihar etmesi işaret ediliyor. Üzerine pek çok film yapılmasına rağmen hayatını cesur bir şekilde ele alan The İmitation Game (Yapay Oyun) adlı filmde yaşadıkları bir kez daha gözler önüne seriliyor.

            Nazi Almanya’sına karşı büyük bir zafer kazanan Alan Turing, maalesef İngiliz Hükümetine karşı yenik düşmüştür. Toplumsal tahammülsüzlükler yüzünden aramızdan erken yaşta ayrılan bu büyük dâhiyi elimize aldığımız bilgisayar ve telefonlarda, ortaya attığı fikirlerin etkisini yapay zeka, nanoteknoloji, moleküler biyoloji ve matematik alanlarında görmekteyiz. Hazin bir hayat öyküsüne sahip olsa da başarıları geleceğe hala ışık tutmaktadır.


GEÇ KALINMIŞ OLSA DA TEŞEKkÜRLER ALAN TURİNG…….
Share:

0 yorum:

Yorum Gönder