• ALFRED ADLER

    "Bir insanın yaşama yüklediği anlamı bulduğumuz ve anladığımız zaman, tüm kişiliğinin anahtarını ele geçirmiş oluruz."

  • YAYINDA

    İş Dünyasında Renkler Ne İfade ediyor? İşletmelerde, reklamlarda veya logolarda hangi renkler kullanılmalı? Hepsi bu yazıda..

  • YAYINDA

    Bir Bilim İnsanının HAzin Öyküsü: Alan Turing ve Enigma.

  • YAYINDA!!!! KEYİFLİ OKUMALAR....

    Popüler Psikoloji Dergileri Hangileri? Hangilerini takip etmeli? Hepsi bu yayında. :)

  • RENKLERİN PSİKOLOJİSİ

    YAYINDA..Keyifli Okumalar.

4 Kasım 2016 Cuma

YENİLGİLERDEN BESLENEN BAŞARI HİKÂYELERİ



                İş yaşamı, kişisel yaşam, benlik saygısı ve yaşam kalitesi aslında birbirleriyle oldukça ilişkilidir. İnsanlar, yaşamları boyunca bunlardan bir ya da birkaçında mutlaka sorunlarla karşılaşır. Mevcut başarısızlıklara ve yenilgilere karşı zihin, savunma mekanizması geliştirir. Bazılarının bu yolda erken pes etmeyi seçmesi bazılarınınsa direnç göstermesi bu anlamdaki farklılıktan kaynaklanır. Herkesçe tanınan ve başarısızlığı kabullenmeyerek dünya çapında ün kazanmış kişilerin hayatlarına kısaca bakacak olursak sağlam savunma mekanizmalarının en somut örneklerini görmüş oluruz.
Share:

OTORİTE VE İTAAT


     
         Özellikle Nazi Almanya'sında yaşanan olaylar insanların koşulsuz itaate nasıl razı olduğu sorusunu gündeme getirdi. Buchenwald toplama kampındaki insanlara uygulanan cezalar uç noktaya varmış acımasızlığın örneğiydi.

Share:

2 Ekim 2016 Pazar

BİRBİRİNDEN KORKUNÇ RUH HASTALIKLARI

1-) Şizoid Kişilik Bozukluğu
            Hasta, tüm yaşamı boyunca toplumdan kendini soyutlama çabası içine girer. Kişilik yapıları incelendiğinde soğuk, içe kapanık, yalnız ve insanlarla olan ilişkilerinde mesafeli oldukları görülür. Yalnız yaşam onlar için daha caziptir. İnsanlarla etkileşimden zevk almazlar, duygularını açığa vurmazlar. Üzüntülü ya da sevinçli anları pek anlaşılmaz. Çünkü kendilerini çevreden tamamen soyutlamışlardır.
Share:

19 Eylül 2016 Pazartesi

EN İLGİNÇ PSİKOLOJİK BULGULAR


1-) İnsanlar kendi kendilerini gıdıklayamazlar. Bunu sadece bazı şizofreni hastaları yapabilir.

2-) Psikologlar tarafından dünya üzerinde 400’den fazla fobi türü vardır.

3-) Beyin, sıkıcı inanların sıkıcı konuşmalarını olduğu gibi kaydetmiyor. Daha ilginç hale getirip yeniden yazıyor.

Share:

18 Eylül 2016 Pazar

BİRDEN ÇOK KİŞİLİĞİNİZ OLSAYDI NE YAPARDINIZ?


            Kişilik kavramı günlük ağızda insanları nitelemek ya da etiketlemek için sık kullanılan bir ifade haline gelse de aslında oldukça önemli bir olgudur. Kişiliksiz olmayı kimse istemez ama ya birden çok kişilikli olmayı? Aslında işin ironik kısmı da bu ya. Kişiliksiz olmanız belki bir sorun teşkil etmeyebilir ancak birden çok kişiliğinizin olması ciddi bir psikolojik hastalığı temsil etmektedir.  Ve buna tıp dilinde Dissosiyatif kimlik bozukluğu denmektedir.
Share:

9 Eylül 2016 Cuma

HAYATIN DİYALEKTİĞİ

            
            Her baharın yeşilliğinde sararmış bir güz vardır. Yaşlılığın içinde gençlik, gençliğin içinde cıvıldaşan bir çocuk vardır. Her başlangıçta bir son, her sonda bir başlangıç vardır. Gözyaşında mutluluk, mutluluktaysa hüzün vardır. Doğru kararlarda tecrübe, tecrübedeyse yanlış kararlar vardır. Savaşın içinde barış, barışın içinde ihtiraslı bir savaş vardır. Her günde eksilen bir ömür vardır. Gariptir aslında ama hayatın içinde ölüm, ölümün kendisindeyse hayat vardır. Belki de bu yüzden içimizde hala bir umut vardır.
Share:

5 Eylül 2016 Pazartesi

MUTLULUĞUN EKONOMİSİ



            Hayat ne garip değil mi? Hayatın gerçek anlamını çözebileni henüz göremedim. Ama zaten anlamlar kişiye özgüdür ve kişisel bir anlamı sınavdan geçirmek mümkün değil. Peki ya hayat denen şey ne?  Yaklaşık 60 yıla sığan derin duyguların iniş çıkışların, tecrübe dediğimiz acı deneyimlerin olduğu dar kulvarlı bir yol mu? Yoksa acının en derinimize işlediği bir anda sanki saatler durmuş gibi, sanki suçlu arar gibi hüküm giydirdiğimiz gırtlağımızın her santimine takılarak çıkan tek kelimelik bir bilinmez mi?  Bilinmezlikle yoğrulan bir garip hengâme mi?
Share:

PSİKOLOJİK BİR DENEY NE KADAR TEHLİKELİ OLABİLİR?


            Psikoloji denen şey gerçekten depresyon, şizofreni ya da mutsuzluktan mı ibaret? Yoksa aslında vücudumuzu, zihin dünyamızı, her zerremizi kuşatan muazzam bir yapı mı? Tehlikeli ellerde güçlü birer silah mı? Bunlar gibi yüzlerce soru aslında bizi tek bir gerçeğe götürebilir: Psikoloji, hafife alınmayacak kadar devasa bir yapıya sahip. İnsan psikolojisi o kadar esnektir ki imkânlar dâhilinde istenilen her şekle bürünebilir. Hatta bazı hususlar gözden kaçarsa çok ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Buna en büyük örnek 1971 yılında tarihe kara bir leke olarak düşen Stanford Hapishane deneyidir.
Share: